Türklük; bir kavime, bir ırka ve bir millete isim olmazdan evvel bir sıfattı. Bu sıfat güzel anlamını karşılıyordu. Bu güzellik hayatın her safhasında ve ilişkilerin tümüne yansımış olup kapsadığı halklar tarafından sindirilmişti. Bu güzellik paylaşıldıkça büyümüş birlikte yaşanılan halkların ortak malı, varisleri arasında bölmeye kalkmak paylaşılmasına değil parçalanıp yok olmasına yol açar. Halk kültürü yok edilmek istenilen toplum, kültürsüzlüğe mahkum olur. Böylesi bir akıbet emperyal kültür politikalarının emelidir. Kurtuluş, birlikte yaşayan halkların kültürel farklılıklarına saygılı davranılarak kültürel aynılıkların artırılmasındandır.