Bu kitapta insana ve hayvana dair anlatılanlar, insanın kendine ve içinde yaşadığı dünyaya yönelik olarak kurguladığı bir külliyata; tarihöncesi taş, kemik, kaya üzerindeki çizimler, oymalar ve heykelciklerden mitlere, folklora, dinsel anlatılara, edebiyata ve çeşitli sanat eserlerine kadar geniş bir malzeme yığınına dayanıyor. Bu külliyat insan zihninin, kendine ve dışındaki dünyaya ilişkin duygu ve düşüncelerinin bir kaydıdır. İnsan dolaylı hayvandır çünkü doğayla doğrudanlığını büyük ölçüde yitirmiştir; hatta varlığını buna borçludur. Hayvan hedefine doğrudan giderken insan kültürel dünyasının dolambaçlarında gözden kaybolmuştur. Dolaylı Hayvan, metaforlarla, simgelerle örülü bu dilsel dünyayı, insanın kendi iç dünyasına nasıl kattığını araştırıyor.