İlk kez 1915 yılında yayınlanan ve sonrasında 20. yüzyılın en önemli eserleri arasına giren Dönüşüm, gezici bir kumaş pazarlamacısı olan Gregor Samsa'nın bir sabah tedirgin düşlerinden uyandığında kendini devasa bir böceğe dönüşmüş olarak bulmasıyla başlar. Bu dönüşümün hikmetini asla öğrenemeyiz. Neden artık kubbeli bir karnı, panzer sertliğinde bir sırtı vardır, neden çaresizce kımıldanan bir sürü cılız bacakla uyanmıştır, bilemeyiz. Kafka bunu bize hiçbir zaman açıklamaz. Ancak haşereye dönüşmesinin ailesine yaşattığı sıkıntılarla, bu yeni haline alışmasının zorluklarıyla cebelleşen eski insan, yeni böcek Bay Gregor Samsa, dünyanın tüm üniversitelerinde hâlâ üzerinde çalışılan, özellikle Batı sineması, edebiyatı üzerinde derin etkiler bırakan, böcekliği bir metafor olarak popüler kültüre mal eden bir hikâyenin kahramanı olur ve bize insanlık haline, yabancılaşmaya, diğerlerinden farklı olmaya dair hiç eskimeyecek gibi görünen içgörüler sunar.
Dönüşüm, absürtlüğü ve insanın tekinsiz ihtimaller karşısındaki korkularını en uç noktalara taşıyarak içimize büyüteçli bir ayna tutar. Samsa'nın böceğe dönüşmesinin sebebini bilemesek de, bu kısa romanın bunca sevilmesinin hikmeti belki de budur.