Dünya, iyi anlatılan öykülerin hatırına dönüyor ve bir sinek, bir kalp ağrısı ve gizli buluşmaların mekanı bir orman kulübesi, olayların temelinde yatıyordu. Kafası karışık karakterlerin, sonsuzluk iddiasıyla çıktıkları yolda kendilerini tekrarladıklarını gören her okurun mazrufu elden bırakmasına şaşırarak; üstelik şaşkınlıkların ve yadırgatılan gerçeklerin aynısını yaparak...
Öykü, gözleri, kulakları ve sesi olduğu karakterlerin derin çukurlarına gömülü kalıyordu.
Kimsenin başka bir gerçekliğe adım atmasına izin vermeyen çılgın yazarın kaleminde sessiz çığlıklar atıyordu öykü kişileri...
İlk öykü kitabı Dördüncü Kattaki Lunapark ile okurun karşısına çıkan Erdem İçel; gerçekliğe kattığı olağanüstü atmosfer, nesneler ve zaman arasındaki ilişkileri yorumlayış tarzı ve anlatımındaki derinlikle, okurunu şaşırtmayı ve okuma zevkine yeni bir basamak eklemeyi hedefliyor.