Allah'ın ve O'nun elçisi olan peygamberlerin öğretileri bütüncül bir şekilde incelendiğinde, onların mutedil bir anlayış ortaya koydukları görülecektir. Nitekim ilahi öğretinin gizli ya da açık ifadelerinde ibadetlerin az ve devamlı olanına dair bir vurgu vardır. Yine bu öğretilerin merkezinde ilk emir olmasıyla da tebarüz eden "Oku" emri yatılıdır. Okumanın bir ibadet ve şuur kazancı olduğunu bilerek, Allah'ın kaleme, tefekküre verdiği değeri düşünmek gerekmektedir. Esasında tefekkür kişinin elinde olan bir şey değildir. Başka bir deyişle bir müddet tefekkür etmek için vakit ayrılması, o ibadetin tefekkür değil ilim olduğunu ortaya koymaktadır. Zira tefekkür kişide ansızın ve çabalamaksızın ortaya çıkan şeydir. Bir âyet, bir hadis işittiğimizde bizi derinlere daldıran; denize, ağaca, kısaca tabiata bakınca yüce zatını hatırladığımız şeyin adıdır tefekkür. İşte elinizdeki bu kitap size az ama devamlı olanı tavsiye eden, okumaya, kaleme, kitaba her şeyden daha fazla değer veren ve sizi tefekküre sevk eden amilleri bir arada barındırması için yazılmıştır. Bu kitap "Dostlar" olmakla tavsif ettiği okuyucularını bir dert sahibi yapmak ve dinlemek, dinlenmek isteyenlere bir ses ve sükûnet sunmak istemektedir. "Derdi olmayanın, derdi çoktur" anlayışıyla kaleme alınan bu eser, vatan, millet ve ümmetin dertlerini dostlarıyla paylaşmak ve dostça selamlaşmak istiyor.