Roma Cumhuriyeti'nin en meşhur hukukçusu, siyasetçisi ve hatibi Cicero eğitiminin en başından itibaren felsefeye ayrı bir merak beslemiş, çeşitli eserleriyle düşüncelerinin derinliğini ve kalem ustalığını göstermiştir. Felsefi düşüncelerini aktardığı kitapların başında gelen, MÖ 44 yılında kaleme aldığı Dostluk Üzerine (De Amicitia) ise Antik Çağ'ın en önemli değerlerinden biri olan ve adeta bir sanat biçimi olarak görülen dostluğun ne olduğu ve nasıl olması gerektiğine dair bilgelik dolu öğütler barındıran zamansız bir eserdir.
Dostluk Üzerine Cicero'nun ideal bir Romalı olarak gördüğü Scipio Africanus'un hatırasına saygı göstermek amacıyla, Antik Yunan'da sıklıkla kullanılan diyalog yöntemiyle kaleme alınmıştır. Scip,o'nun can dostu Gaius Laelius, kitap boyunca esas konuşmacı olarak dostluğa dair düşüncelerini ve tavsiyelerini aktarır, dostunun hatırasını yad eder. Laelius, damatları Quitus Mucius Scaevola ve Gaius Fannius'la yaptığı sohbet üzerinden Scipio ile dostluğundan hareketle, hem Roma'nın kendi yakın tarihinden hem de Yunan filozoflardan örnekler vererek iyi, onurlu ve erdem sahibi bir insanın ahlaklı bir dostluğa nasıl sahip olması gerektiğine dair görüşlerini aktarır.
Bağış Alper Kovan'ın Latince aslında notlandırarak çevirdiği Dostluk Üzerine dost bulmak, kurulan ilişkiyi korumak ve dostluğun değerini anlamak gibi meselelere çözümler sunmanın yanı sıra dostlukların hayatlarımız için nasıl vazgeçilmez unsurlar olduğunu gösteriyor: "Dostsuz bir hayat yaşamaya değer değildir."