Enrique Vila-Matas metinlerarasılığı kullanan, kurmacanın tabiatını sorgulayan ve gerçekten nevi şahsına münhasır eserleriyle öne çıkan, İspanyol edebiyatının en muzip, en üretken yazarlarından birisi. Yirmiden fazla romanı, pek çok öykü kitabı olan Vila-Matas'ın 2010 yılında yayımlanan, en kişisel eserlerinden sayılabilecek Dublinesk için ise ödüllü yazarın başyapıtı denilebilir.
Yayınevi iflas eden edebiyat yayıncısı Samuel Riba, hiç gitmediği Dublin'de geçen bir rüya görür. Bu rüyanın etkisiyle, James Joyce'un Ulysses'inde Paddy Dignam'ın gömüldüğü mezarlığa üç yazar arkadaşıyla beraber gidip Gutenberg Çağı için gıyaben bir cenaze düzenlemeyi planlar. Bir süredir hayatı bilgisayar başında geçen Riba, bir yandan içkiyi bırakmanın dertleriyle ve sorunlu evliliğiyle boğuşacak, bir yandan da hayatını ele geçiren edebiyatın labirentlerinde yolunu bulmaya çalışacaktır.
Enrique Vila-Matas'ın, hem Beckett ve Joyce'un ruhunu katıp hem kendine ait kılmayı başardığı Dublinesk'i "Edebiyat ölüyor mu?" sorusuna verilen heybetli bir cevap.
"Vila-Matas'ın yazılarının üzerimdeki etkisi muazzamdır. Espri anlayışına, her tür edebiyat hakkında sahip olduğu bilgiye, yazarlara duyduğu şefkate ve edebiyatla ilgili konuları alıp korkusuzca yazılarının bir parçası yapmasına hayranım."
–Paul Auster
"Modern İspanyol edebiyatında eşi benzeri olmayan bir yazar. Vila-Matas'ın mükemmelliği tartışılmaz bir gerçek."
–Roberto Bolaño