Yaşayan önemli Rus jeopolitikçilerinden Aleksandr Dugin, Atlantikçiliği bir deniz medeniyeti şeklinde değerlendirir ve bir kara medeniyeti olarak gördüğü Avrasyacılığın karşısına yerleştirir. Savunduğu Avrasyacılık, sadece kendi ülkesinin değil, Batı ittifakına karşı çıkan tüm güçlerin stratejisidir. Mekân felsefesine dayanan bu görüşünü, entelektüel ve siyasi birikimiyle desteklemesi onun sürekli gündemde kalmasını da beraberinde getiriyor.
Aleksandr Dugin Dünya Adasında Son Savaş, adlı kitabında jeopolitik idrakten merkez bölgeye, Ekim Devrimi'nden Yalta Dünyası'na, Varşova Paktı'ndan tek kutuplu dünyaya, Atlantik ekseninden Avrasya jeopolitiğine kadar önemli pek çok meseleyi analiz çerçevesine dâhil ediyor. Batı'nın hegemonya tekelini ve değerlerinin evrenselliğini reddeden Dugin, ülkesinin kurmaya çalıştığı çok kutuplu dünyayı kavramayı da mümkün kılıyor.
Rusya'nın tasavvurunu tasrih eden Dünya Adasında Son Savaş, bir yandan Rus jeopolitiğinin tarihsel panoramasını çizerken diğer yandan bu tarihselliği günümüzdeki sorunlar ve ortaya çıkan yeni fırsatlar çerçevesinde ele alıyor.