"O ki, hanginizin (ihsan duygusu içinde) daha güzel amel işleyeceğini denemek için ölüm ve hayâtı yaratmıştır." buyrulur.
"Her canlı ölümü tadar. Bir imtihân olarak sizi hayırla da şerle de deniyoruz. Ve siz ancak Biz'e döndürüleceksiniz..." buyrulmaktadır. "Güzelliğiyle büyüleyen kadınlara, güçlü kuvvetli oğullara, gönül meyvesi kızlara yığın yığın altınlara, gümüşlere, soylu ve endamlı atlara, etinden, sütünden vs. faydalandığınız evcil hayvanlara ve bağlara, bahçelere, ekin ve tarlalara karşı aşırı düşkünlük, insanoğluna çekici kılınmıştır. Bütün bunlar, dünya hayatının gelip geçici nîmetleridir. İnsan hayatının ve neslinin devamı için verilen bu nîmetlerden uygun biçimde yararlanabilirsiniz, fakat onlara tutkuyla bağlanıp âhireti unutmayın, çünkü asıl ulaşılması gereken en güzel hedef, Allah katında sizleri bekleyen ebedî âhiret hayatıdır." Enes b. Mâlik"in rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kimin kaygısı âhiret olursa Allah onun zenginliğini kalbine yerleştirir, iki yakasını bir araya getirir ve dünya zelil bir şekilde ona gelir. Kimin
kaygısı da dünya olursa Allah onun fakirliğini iki gözü arasına koyar ve onun iki yakasını bir araya getirmez; kendisine de ancak onun için takdir edilen dünyalık ne ise o gelir"
"Allah Resûlü (sav) buyurdu ki, "Vallahi, âhiretin yanında dünya(nın konumu), ancak birini şu (işaret) parmağını denize daldırması gibidir; (parmağının) ne (kadar su) ile döneceğine bir baksın!" "Onlara de ki: "Ne yaparsanız yapın, kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm sizi eninde sonunda yakalayacaktır! Fakat ölünce her şey bitmeyecek; sonra da, gizli açık her şeyi bilen Rabb'inizin huzuruna çıkarılacaksınız ve O, bu dünyada yaptığınız her şeyi gözlerinizin önüne serecektir."