Kimyasal ilaçların önemli bir kısmı artık kesin tedavi sunmaya yönelik değil hayat boyu alınması gerekecek şekilde dizayn ediliyor. İnsanlar belli bir yaştan sonra ömür boyu çeşitli ilaçlarla yaşamaya mahkum ediliyor. Bunlar bir süre sonra, böbrekleri olumsuz etkiliyor ve diğer sağlık sorunlarını da tetikliyor. Sağlık sisteminde hastalara gereksiz yere ve gereğinden fazla ilaç yazılması neredeyse rutin bir uygulama oldu. Sağlık sistemi içinde hakim olan unsur; ilaç firmaları ve onların ne pahasına olursa olsun kârlarını arttırma olunca sağlık sistemi soruşturulur hâle geliyor.
Kimyasalların ilaç alanı dışındaki tehlikeleri ise hem çevre hem insanlık için adeta bir terör oluşturuyor. Yaşamımıza 1950'lerden itibaren 100 bin civarında yeni kimyasal madde girdi. Yaşamımız plastik gibi kimyasal kökenli maddelerle çevrildi. Bunları çok bilinçsiz kullanıyoruz ve bu atıklar da yüzlerce yıl tabiattan kaybolmayarak çevreyi, havayı ve gıda zincirimizi zehirliyor. Sağlıklı yaşam alanlarımızı her geçen gün elimizden alıyor.
ABD'de yapılan bir araştırmada, yeni doğmuş çocukların göbek bağında 300'e yakın kimyasal madde bulunmuştur. Bilinçsiz yaşam ve daha çok para kazanma uğruna hem kendimizi hem ana karnındaki çocuklarımızı bile zehirlemekteyiz. Yaşam konusunda bilgili olmak ve bu konuda organize hareket ederek bir şeyler yapmaya çalışmak, insanlık ve gelecek nesiller adına yapılabilecek en erdemli görev olacaktır.
"Modern yaşamda kimyasal ilaçlar ve kimyasallar bilinçsiz kullanıldığı takdirde insanların sağlığını bozarken çevreye de büyük zararlar veriyor. Elimizdeki çalışma bu konudaki hayati gerçekleri bize belgeleriyle sunuyor. Tokalak, insan sağlığı ve çevre konusundaki yanlışlıkları ortaya koyarken son bilimsel veriler eşliğinde bizlere bilinçli yaşam konusunda anlaşılır bir şekilde yol gösteriyor."
TEMA Onursal Başkanı, Hayrettin Karaca