Ben dünyaya düşerken "Düşmek iyidir." sözüyle düştüm. Her ne olursa olsun, varlığından utanmamakmış düşmek. Ve aynı zamanda bedensel ve ruhsal nice düşmelerden ve aciz tarafını göstermekten hicap duymamakmış sevmek.
Uzun bir zaman böyle gidip geldim sevmelerimin ve sevdiklerimin arasında. Olduğu gibi sevmeyi öğrenmek için yıllarımı harcadım.
Sonra herkes gibi ben de sevdalarımdan vuruldum. Çünkü herkes maskesizliğin, yani sade ve gösterişsiz bir sevginin peşinde değildi. Çoğu kat kat yüz taşıyordu yüzünde. Yüzlerden tiksinmiştim bu yüzden. Bıkmıştım.
Gerçekçi olanlarla olmayanları ayırt ettiğimde dünyaya karşı içim soğumuştu. Demek burada da kalmak kabil değildi insan için. Çünkü burası eksik bir yerdi. Bir şeyler hep azalıyordu; sevgi gibi.
Yeryüzünde azaldıkça azalan insan ruhunun şifası başka bir yerdeydi. Nakıs bir dünyadaki ilaçlar sevda yaralarını İyileştirmezdi. Belki sızısını alırdı bir müddet. Bu yüzden biz bu dünyadan düşmeliydik...