Dünyanın En Alçak Zirvesi

İçsel çelişkilerle boğuşan, kaybolmuş biri olan Mevlüt, yalnızlık ve anlamsızlık karanlığında sürüklenmektedir. Fakat hayatının dönüm noktasında Cemal Bey'in iyiliğiyle karşılaşır. Evdeki diğer karakterler Mustafa ve Sami ile birlikte, hayatın gerçek anlamını arayışlarına tanıklık ederiz. Mevlüt'ün yazdığı düşünülen hikayelerin beklenmedik bir şekilde başarı kazanması, hayatına yeni bir perspektif getirir. Sühan Hanım'ın bilinçli/bilinçsiz rehberliğinde, Mevlüt kendini, dostluğu, aşkı ve kabullenişi sorgulayarak, içsel bir yolculuğa çıkar.
Kara, tanrısal bakış açısını tam anlamıyla yerine getirerek yarattığı karakterlere duyduğu merhameti her satırında hissettirmiştir. Yalnızlık, sosyal sınıflar, insan doğası, intihar, özgürlük ve varoluş temalarını odağa alan roman her birini kabulleniş için tez ve antitezler sunmaktadır.
Aitlik ve sahiplik rüyaları, uyumsuzların huzursuz uykularının masalları olmalı. (Kitaptan)
Roman, histerik gerçekçilik akımının iyi temsillerinden biridir. Bir eleştirmen, bu romanı şu şekilde tanımlıyor: ''Derinlikli karakterlerin yaşadığı içsel yolculuklar ve insanın varoluşsal sorularıyla başa çıkma çabaları, bu etkileyici eserin temelini oluşturuyor. Yazar, zekice işlenmiş kurgusu ve güçlü anlatımıyla okuyucuyu içine çekiyor. Bu roman, hayatın anlamını sorgulamaya cesaret eden herkesi derin düşüncelere sürüklüyor. Romanın ''Barda'' isimli bölümünü okurken herhangi bir madde etkisinde olmamama rağmen sarhoş gibi hissettim.''