Orta yaşlı bir yazar olan Christoph'un, genç bir oyuncu olan Lena'ya anlatmak istediği bir hikâyesi vardır. Uzun bir zaman önce Lena gibi genç bir oyuncu olan Magdelena ile bir aşk yaşamıştır. Lena ise Chris adında bir yazarla birliktedir. İkili derin bir sohbete daldıkça ilişkilerinin yankılar, benzerlikler ve tesadüf denemeyecek tesadüflerle dolu olduğu anlaşılır. Chris ve Lena yıllar öncesinin Christoph ve Magdelena'sı olabilir mi? Eğer öyleyse kaderlerinde bu çiftin yaşadıklarını tekrar etmek mi vardır? Gelecekten gelen bir uyarı mıdır bu karşılaşma? Yoksa hepsi bir kurgudan, hayalden mi ibarettir? Gerçek nedir? Kader diye bir şey var mıdır? Böylece dünyanın sakin kayıtsızlığında, geçmiş ve gelecek arasında mekik dokuyan, eşsiz bir dans başlar.
Peter Stamm, kahramanlarının yürüyüşüne ayak uyduracak bir ritimle akıp giden bu romanda, sadeliğinden ödün vermeyen bir dille karmaşık ve derin sorular etrafında dönen incelikli bir hikâye anlatmayı başarıyor ve yine ustalığını konuşturuyor.
"Dünyanın Sakin Kayıtsızlığı zaman, kimlik ve sanat hakkında yeni sorular keşfederken onlara düşsel, melankolik ve zarif bir üslupla yaklaşıyor."
–Book Riot
"Usta bir yazar... Satırları, bir cerrahın lambası kadar keskin bir ışık yayıyor etrafına."
–The Economist
"Peter Stamm sıradan olanı heyecan verici kılabilen sıradışı bir yazar… Ne kadar övülse az."
–Tim Parks