COVID-19 pandemisi döneminde toplu kullanılan alanlara özgürce girebilmek ya da herhangi bir engelle karşılaşmaksızın toplu taşıma araçlarına binebilmek için aşı oldunuz mu? Aşı olmayan kişiler hakkında cüzi bir miktarda para cezasına hükmedilmesi şeklindeki alternatif bir uygulamayı doğru bulur muydunuz, yoksa devletlerin aşı olmayı kabul eden yurttaşlarına küçük ödüller vermesi şeklindeki uygulamalarla bireyleri aşıya yönlendirmesini mi tercih ederdiniz? Pandemi döneminde toplumdaki bireylerin çoğunluğunun maske takması ya da maske takmamanın ayıplanması, maske kullanma konusundaki kararınızı etkiledi mi? İşe başlarken işvereninizin sizi kaydettirdiği bireysel emeklilik sistemi kapsamındaki bir fona hala ödeme yapıyor musunuz? Şayet işvereniniz aracılığıyla sisteme dahil edilmeseydiniz kendi isteğinizle katılır mıydınız? Dünyada pek çok devletin bireysel emeklilik sistemindekine benzer bir yöntemle işleyen modelleri uygulamaya koyarak organ bağışı oranını önemli ölçüde artırmayı başarabildiğini ya da seçmeli din dersi alan öğrenci sayısını yükseltebildiğini biliyor muydunuz? Bütün bu kamu politikalarının bireylerin tercih özgürlüğüne saygı gösterme konusunda ortaklaştığı argümanına katılır mıydınız? Elinizdeki eser, bu ve benzeri sorulara insan hakları hukuku perspektifinden yaklaşmakta ve dürtme olarak adlandırılan bu tür kamu politikalarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi kararları ışığında ele almayı amaçlamaktadır.