Düşünce ve Davranış
Dünyayı ve yaşamı değiştirmenin tek yolu en önce düşünceyi değiştirmektir. Değişmiş düşüncenin pratiği ise değişmiş bir yaşam demektir. Elbette bunun için önce düşüncenin ne olup ne olmadığını ve birtakım özelliklerini bilmek gerekir. Modern insanın hareket dinamizmi, bilinçli düşünce ile pratik arasında olup biten bir ilişkidir. Tarihte insanın nesnel dünya ile ilişkisi, gerçekte nesneler tarafından belirlenmiş tarihsel özneyle bir ilişkisiydi. Çağdaş dünyada ise bu ilişki, öncelikle mazinin niteliği üzerinde tarihsel özne ile bilinçli özne arasındaki eleştirel bir ilişkiye dönüşmüştür. Bu anlamda 21. yüzyıl, eski dünyanın nesnel belirleyiciliğine karşı eleştirel devrimci düşüncenin öne çıktığı yüzyıldır. Bilinçli öznenin tarihsel özne ile hesaplaşması savaşımı öncelikle eski dünyanın reddedilmesi üzerinden gelişecek, sonunda bilinçli öznenin özgürleşmesi koşullarını doğuracaktır. Eskiden nesnel ilişkiler ve varlıklar, insanı zorunlu bir belirlemeye uğratıp biçimlendiriyordu. İnsana kurtuluş olarak sunulan ise var olanlar içinden herhangi birini seçme özgürlüğüydü. Fakat tarihsel süreçte insan giderek bunu aştı ve nesnel ilişkiler dünyayı değiştirmede insanın bilinçli öznel etkinliği, onun en önemli etkinliği düzeyine sıçradı. Cafer Tiryaki bu kitapta ele aldığı konularla evrensel yasalar ile dünyaya ilişkin temel olguları toplumsal düşünce ve davranış arasında var olan diyalektik ilişkileri kapsamında Marksist bir tutumla irdeleyerek çağdaş öncü insan düşüncesinin gelecek dünyayı yaratma pratiğine bir katkı sunuyor.
Devamını Oku