"Ucuz roman ve kıyamet filmlerinin adi kopyaları gibi barların arka sokağında sık oynanan bir oyun mu bu? Siyah kıyafetler, ruh gibi dolaşıp, birbirine sırnaşmalar, 'arada birileri bakıyor mu?' diye etrafı kesenler, arada kendi içine göz atanlar, flu bar ışığının altında, aynalarda unutulmuş kendi yüzleri… Geçmişin, köhne anılar çıkını tek bir kadehten sonra açılır ve küflü taşralı bir anne kokusu sarar ortalığı. Kabullenme saatleri değil şimdi. Paslı, eski gülüşlerden arınmak, utandırıldıkları yüzyılları unutma saatleri. Bir yanları ayık. Bir yanları ezik kalmıştı."