Alnındaki ünleme yuva olan altın iz ve.
Kalbindeki ferahlık bol gelecek bana
Sendeki kapanmaz melankoli, bendeki küstah iyileşme.
Sonunda David Bowie'yi hayrete düşürecek.
Bazen çocuklar sıvanacak yakana, bazen göz göze görmeyecek ateşten.
Bazen rüya korkusu ve iz'an, bazen aşık olacağım ben sana.
Metroda sen yüzünden keder levhaları havalanırken hayallere dal.
Otobiste ben Şili cevizi ikram edeyim Cenevizli kolsuz korsanlara.
Sabah akşam siyah kadranlı saatine bakadur sen, ben.
Takvime çentikler atayım, şehir haritalarına kapanayım ben, sen.
Bak, uyandım ben yaprak kımıltısıyla yanak yanağa.
Uyudun sen yanaktan yanağa süzülen şifa kırıntısında.
Ben kabullendim kabullen sen de yaşlanmak güzel şey dut ağacında.