Çağdaş edebiyatın ustayazarı Feyza Hepçilingirler, duyduğu deyimler yüzünden kafası karışan ve işin içinden çıkamayan bir çocuğun neşeli öyküsünü anlatıyor.
Alkım, kardeşi doğunca pabucunun dama, yani bir evin çatısına atılacağını düşünüyor; dananın kuyruğu kopacak, dendiğinde de hayvanın canı yanacak diye üzülüyor. Alkım'ın deyimleri öğrenmesini eğlenceli bir oyuna çeviren aile üyeleri, okurları da zengin bir Türkçe serüvenine davet ediyor.
Ben şimdi yumurta küfesini sırtıma takacağım.
Keçilerin boynuzunu çiğneyip dananın kuyruğunu koparacağım.
Elimi sıcak sudan soğuk suya sokmayacağım ama bir elimi yağa, ötekini bala batıracağım.
İki arada bir derede kalacağım.
Bir ata atlayıp Üsküdar'a geçeceğim. Ağzımı açıp gözümü yumayacağım.
Bu arada dut yiyeceğim.
Dut yemiş bülbüle döneceğim.