Tarihsel gelişim içerisinde Freud'dan başlayıp dürtü-çatışma kuramı, ego psikolojisi, nesne ilişkileri ve bilişsel kuramlarla süregelen psikoterapide bugün duyguların her şeyin temeli olduğunun anlaşıldığı bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Bilişsel şemalardan çok daha kökenli olan duygusal şemaları anlayıp çözmeden derinlemesine değişim mümkün olmamakta, ancak yüzeysel değişime ulaşılabilmektedir. Bu kuramsal yaklaşıma otuz yıldır emek veren saygıdeğer Leslie Greenberg'in büütnleştirici Duygu Odaklı Terapi yaklaşımının çok çeşitli alanlarda uygulama imkanı bulunmamaktadır.