Bu kitapta danışanların anbean bilişsel/duygusal işleme biçimleriyle çalışmanın, danışanların kendilik algılarını oluşturma yollarında ve altta yatan kendiyle ilgili bilişsel/duygusal yapılarında değişiklik elde etmelerini sağlamak olduğunun altı çizilmektedir. Duygu odaklı yaklaşımında bu temel yapılara duygu şemaları/duygu kalıpları adı verilmektedir. Bu karmaşık içsel modellerin otomatik olarak duygusal anlam algılarına yol gösterdiği öne sürülmektedir. Ayrıca, terapötik değişimin mevcut duygu şemalarının yeniden düzenlenmesi ve yenilerinin yaratılması yoluyla gerçekleştiği savunulmaktadır. Kitap bu anlamda psikoterapistlerin yetkinliklerine ve sağladıkları faydaya katkı sunabilecek zengin bir içeriğe sahiptir.