Tüketici ihtiyaç ve beklentilerinin değişkenlik gösterdiği pazar ortamında markalar, farklı stratejiler geliştirerek var olmaya çalışmaktadır. Bu stratejilerden birisi, beş duyuya hitap eden duyusal markalamadır. Tüketiciler ile duyusal deneyim ve duygusal bağ yaratmanın yolunu açan duyusal markalama, küresel rekabet ortamında markalara büyük bir avantaj sağlamaktadır. Görüntü, ses, koku, doku ve tat ile tüketici algılarını markaya yönelik olumlu bir tutum geliştirmeye yönelten duyusal markalama, bu açıdan önemli bir markalama stratejisidir. Markanın; görüntüsü, sesi, kokusu, dokusu ve tadının tüketiciler açısından deneyimlenmesi, ilk izlenim ve sonrasında tekrar satın alımların gerçekleşmesi için güçlü bağlar kurulması noktasında oldukça önemlidir. Bu kitap, ilk olarak duyum, algı ve tutumların kavramsal niteliğini açıklamaktadır. Ardından duyusal markalama kavramı, marka algısı boyutları çerçevesinde ele alınarak duyusal markalama algısının bileşenleri aktarılmaktadır. Son olarak ise beş duyu kapsamında duyusal marka algısının oluşumunda tutumun; bilişsel, duygusal ve davranışsal öğelerine yer verilmektir. Kitapta, kuramsal temel ve alan yazın kaynaklarında yer alan araştırma bulguları ele alınarak "Tüketicilerin markaya ilişkin tutum oluşturmalarında, duyuların rolü nedir?" sorusuna yanıt aranmaktadır. Bu kapsamda kitap; iletişim, psikoloji ve sosyal psikoloji alanındaki araştırmacılar ile öğrencilere ve tüm okuyuculara duyusal girdilerin tüketiciye nasıl katma değer sunduğuna dair önemli bilgiler sunmaktadır.