Bütün zamanların en önemli düşünürlerinden ve âlimlerinden biri olan İbn Sînâ'nın hayatı birçok hikâyeye konu olmuştur. Anadolu halk tasavvurunda onun hayatına ilişkin maceralar genellikle Ebû Ali Sînâ Hikâyesi olarak kaleme alınmıştır. Bunların en yetkini Seyyid Ziyaeddin Yahya'nın Ebû Ali Sînâ'sıdır. Ziyaeddin Yahya eserini İstanbul'dan bir kadı olarak atandığı Larende'ye (Karaman) giderken Üsküdar'da yazmaya başladığını, nihayet Larende'ye girerken 1629 'da tamamladığını söylemektedir. Eserin yazıldığı devirden başlayarak, 1906'ya kadar çok çeşitli yazmalarının ve matbu nüshalarının olduğunu Arapça'ya çevrildiğini kaynaklar söylemektedir. Eser neredeyse hiçbir esere nasip olmayacak şekilde oldukça çok baskı yapmıştır.
Anadolu halkının İbn Sînâ hakkındaki tasavvurlarının bir roman halinde ustaca bir derlemesi olan eser adeta fantastik bir edebiyat şöleni. İbn Sînâ, Seyyid Yahya'nın Ebû Ali Sînâ Hikâyesi ile halkın hayat, kader ve aşk gibi büyük insani meseleler karşısında duyduğu endişelere cevap veren bir kahraman haline gelmiştir. Bu romanla, 17. yüzyılın hayalle hikmeti buluşturan dünyası, zengin bir kültürün örneklerinden biri olarak kültür dünyamıza yeniden katılıyor.