Bu çalışma küresel siyasetin İslam coğrafyasında ve özelde ise Türk siyasetinde derin kırılmalara yol açtığı bir dönemde Ebû Hanife'nin din ve siyaset anlayışını kendi doğasında analiz etme, bu bağlamda geleneğin modern izdüşümlerini tartışma, farklılığı ve zenginliği ararken kültürel mirasın yaşam dinamiklerini etüt etme, güncel sorunların anlaşılmasında tarihsel birikimden yararlanma düşüncesinin bir ürünü olarak doğmuştur. Bu çerçevede verilerin sosyolojik bir analize hizmet etmesi dışında teolojik tartışmalara girmeksizin Ebû Hanife'yi çağdaş kuramlar temelinde din ve siyaset ilişkisi bakımından sosyolojik bir okumaya tabi tutan eser, bilimsel yöntemin gerektirdiği hassasiyet çerçevesinde genelde İslam dünyasının, özelde Türk toplumunun aşinası olduğu dinî, sosyal ve siyasi meselelere yaklaşımda farklı bir perspektif sunmuştur.