Bu kitap, sosyal bilimlerin önde gelen şubelerinden biri olan edebiyat biliminin rüştünü geç ispat etmesinden kaynaklanan teorik boşluklar; hız çağında tüketimin, üretimi habire kışkırtmasının yarattığı niteliksel kayıp; bu kaybın gerisinde yatan belli belirsiz teorik noksanlıklara bağlı olarak bilimleşmenin gecikmesinden kaynaklı terimleşme sorunları ile edebiyat bilimcilerinin en azından kendi aralarında oluşturmaları gereken gramere küçük de olsa bir katkı çabası gibi nedenlerle yazılmıştır. Ama galiba böylesi bir metni yazarına ilham ettiren ilk ışık, bir edebiyat bilimcisi olarak günümüz dünyasında edebiyatın o uçsuz bucaksız üretimlerin arasında kendine yol bulma sıkıntısının yarattığı kaygılar; bu kaygıların öncelikli olarak yapılması gereken üzerine, zihni derin düşüncülere salmasıyla ortaya çıkmıştır.