Göstergebilimin alışılageldik çözümlemelerinin (klasik varyant) "Anlamı nedir?" sorusunu önceleyen araştırmacılar için kusurları olduğu inancındayım. İnancındayım, diyorum çünkü klasik varyantın açıklayabildiğim kadar henüz tespit edemediğim ya da bir şekilde açıklamayı beceremediğim kusurlarının da olduğunu biliyorum. Düşünce ve inancın giriftliğinde bu kusurlar üzerine çok çalıştım. Sorunların her defasında "ne" ve "nasıl" karşıtlığında takılı kaldığını, orada âdeta bir düğüm olduğunu ve çözülemediğini gördüm. Ne yazık ki ülkemizdeki eleştiri eksikliği, bu düğümün bağcıklarını daha da sıkıyor.
Klasik varyant, anlamın "nasıl" oluştuğunu betimlemeyi amaçlar. Oysa bizim edebiyat göstergebilimimizin amacı, yalnızca anlamının "nasıl" oluştuğunu betimlemek değil; aynı zamanda bu anlamın "ne" olduğunu saptamak ve onu göstergebilimin terimleriyle betimlemektir. Anlamın "nasıl" üretildiği sorusundan anlamın "ne" olduğu sorusuna geçiş; bir perspektif, mantık ve yörünge değişikliğini kaçınılmaz olarak koşullar. Dolayısıyla bu kitapta yalnızca bir varyant denenmiyor, kurama farklı bir göz ve mantıkla da bakılıyor. İşte bu nedenlerle anlambilimsel varyant... Açıkladım, denedim, uyguladım, yanıldım, düzelttim, daha doğruya ulaştım (mı?).