Edebiyat tarihimiz içindeki cönkler, mecmualar ve tezkirelerle benzer nitelikler taşıyan antolojiler, "güldeste" ve "seçki" gibi isimlerle de anılır. Antolojilerin temel niteliği bir döneme, topluluğa, düşünceye bağlı olarak üretilen edebî metinler arasından veya bir yazarın eserlerinden belli ölçütlere göre metin seçmeleridir. Metin seçimindeki titizlik, antolojileri önemli kılan en değerli unsurdur.Dikkatle oluşturulmuş antolojiler vasıtasıyla "zamanın edebî ruhu" kavranabilir ve bu kavrayış edebiyat tarihi üzerine yeni tespitlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Elinizde tuttuğunuz bu eser de bir antoloji niteliği taşımaktadır. 1912 yılında Reşid Süreyya tarafından tezyin edilip Garbis Fikri tarafından neşredilen bu antolojide; hikâye, mensur şiir ve şiir türünden 189 metin görülmektedir. Bu metinler, Servet-i Fünûn yıllarından başlayıp Meşrutiyet'in hemen sonrası döneme kadarki zaman aralığında yayımlanmış metinlerdir. Metinlerin, "Bir heyet-i edebiye" tarafından seçildiği belirtilen antolojide; Halid Ziya, Tevfik Fikret, Mehmet Rauf, Refik Halid (Karay), Ömer Seyfettin, Mehmet Emin (Yurdakul), Ahmed Haşim gibi meşhur isimlerin yanında edebiyat tarihimizde daha az ismi anılan ya da tamamen unutulmuş az sayıda şair ve yazar da yer almaktadır.