Görmenin okumaktan çok daha farklı ve genelde daha çok tercih edilen bir algı meydana getirdiği bilinen bir gerçektir. Edebiyatın beyaz perdeye uyarlanmasının kısa bir sürede yaygınlaşarak uluslararası düzeye ulaşması belki de bu yüzdendir. Medyalararası bir geçiş olarak anlaşılan bu durum beraberinde birçok soruyu getirmiştir. Karşılaştırma bu tür soruların irdelenmesinde kuşkusuz en önemli yöntemdir. Medyaların birbirleriyle karşılaştırılması, metinlerarasılığın bir uzantısı olarak medyalararası kavramını ortaya çıkarmıştır. Bu kavram gündeme geldiğinde genel olarak ilk çağrıştırdığı husus, yazılı edebiyatın filme uyarlanmasıdır. Bu alanda edebiyatın filme uyarlanmasını destekleyen ve karşı çıkan birçok kuramsal çalışma yapılmıştır. Fakat medyalararasılık kuşkusuz edediyatın filme uyarlanması ile sınırlı değildir.