Sizler, nasıl böyle vicdansızca davranabildiniz? Bunca günahı nasıl işleyebildiniz, bu kadar huzurlu? Sen, yenge hanım… Küçücük masum bir kıza bu kadar hainliği nasıl yapabildin? Sen, dayı bey. Masum, öksüz ve yetim yeğeninin insanlıktan nasibini alamamış karının elinden çektiklerini hiç mi fark edemedin? Ah, Kasap Rüstem Amca. Ya sen? Ya sen nasıl karıştın bu işe? Sen ki bizim mahallenin kasap babasıydın. Bazen ücretsiz et kıyma dağıttığın bile olurdu. Bu kadar iyilikten sonra nasıl oldu da böylesine büyük bir yalanın mimarı oluverdin? Her dem "efendi" diye sevdiğin, saçlarımı okşadığın beni nasıl bu kadar acımasızca kandırabildin? Ya sen Refik? Ahlaksız, hırsız, tecavüzcü, esrarkeş, ikinci adresi hapishane olan sen, bu kadar mı kaybettin insanlığını! Gözümün içine baka baka, dost gibi yardım ede ede enayi yerine koydun beni! Allah seni bildiği gibi yapsın Kara Refik! "Efendi Selami" diye seve seve enayi yerine koydunuz beni. Hepinizi Allah'a havale ediyorum…