Bodin siyasal düşünce tarihine "egemenlik" kavramını hediye etmesi ile bilinir. Politik arenaya bugünden baktığımızda egemenlik mefhumundan uzak bir yönetim erkini tahayyül edemez ve Bodin'in katkısının ne olduğunu tam olarak idrak edemeyebiliriz. Oysa kilisenin ve feodal siyasi yapıların hâkimiyeti altında geçen Orta Çağ boyunca Avrupa'da monarkın/hükümdarın iktidarı mutlak olmaktan uzaktır. Modern ulus-devletlerin bir önceki safhası olan mutlakıyetçi devletlerin ortaya çıkışında Bodin'in kavramsallaştırdığı egemenlik düşüncesi önemli ve ideolojik bir rol oynamış, kamu hukukunun bilimsel bir disiplin haline gelmesine yardımcı olmuştur.
Egemenliğin bölünemezliği ve erkin hükümdarda temerküz etmesinin devletin asli koşulu olduğu fikri, bugünden baktığımızda uygulanamaz derecede katı ve mutlakıyetçi görünse de sonraki yüzyılların anayasal ve idari tartışmalarına zemin hazırlamış ve kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti, sivil toplum, insan hakları gibi egemenliğe ilişkin istisnai hallere dair tartışmalara da alan açmıştır.
Cambridge Üniversitesi Yayınlarının Batı Siyaset Düşüncesi Klasikleri serisinde yer alan ve Reha Kuldaşlı çevirisiyle Türkçeye kazandırılan Egemenlik Üzerine, Bodin'in başyapıtı olan Devletin Altı Kitabı'nın dört bölümünden oluşmakta ve modern bir siyasal kavram olan egemenliğin kurumsallaşma tarihi üzerine nitelikli bir tartışma sunmaktadır.