Eğitim ve hukuk birbiriyle yakından ilişkili iki kavram ve kurumdur. Eğitimin olmadığı bir yerde hukuktan; hukukun olmadığı bir yerde de eğitimden söz edilemez. Bu karşılıklı ilişki, eğitimli olmaları sayesinde toplumu oluşturan bireylerin hukuka uygun davranması ve toplumdaki hukuk kurallarının eğitim kurumlarının işleyişini etkilemesi şeklinde ortaya çıkar. Öte yandan eğitim bir toplumun kalkınmasında rol oynayan en önemli öğelerden biridir. Dolayısıyla eğitime yön veren hukuk kurallarının toplumun şekillenmesinde hayati bir önem taşıdığı söylenebilir. Hukuk sistemi içinde oldukça yeni bir hukuk dalı olarak ortaya çıkan eğitim hukuku, eğitim örgütlerinin işleyişini düzenlemeye amaçlayan hukuk kurallarının eleştirilmesi, değerlendirilmesi, yorumlanması ve tartışılması gibi yollarla bu alandaki kuralların daha iyiye ulaşmasına ve gelişmesine yardımcı olur.
Yurt dışında özellikle de Anglo-Sakson hukuk çevresinde yer alan ABD ve İngiltere gibi ülkelerde eğitim hukuku ve bu hukuk dalının bir uzantısı olan okul hukuku konusunda çok sayıda eserin üretildiği ve bu eserlerde alanın kavramsal ve yasal çerçevesi kadar, alanla ilgili dava örneklerine ve hukuksal sorun niteliği taşıyan örnek olaylara değinildiği dikkati çekmektedir. Aynı çabanın Türkiye için söz konusu olduğu maalesef söylenemez; diğer bir deyişle ülkemizde eğitim hukuku alanında sınırlı sayıda ve dar kapsamlı çalışmaların olduğu ve dolayısıyla çok daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğu ifade edilebilir. Dolayısıyla hem eğitimcilerin hem de hukukçuların eğitim hukuku konusunda bireysel ya da ortak çalışmalar yapmalarında yarar vardır. Bu açıdan bakıldığında bu kitabın alandaki belirtilen boşluğu doldurmayı amaçlayan naçizane bir adım olduğu söylenebilir.