Çocukluğumda Köy Enstitüleri'nin büyüleyici hikayelerini, çok dinlemiştim. Öğretmen olduğumda da ilk tercihim İvriz Öğretmen Okulu oldu. Köy Enstitüleri benim için uygarlığa, bilime, sanata, aydınlığa, insanca ve özgür yaşama özlemin destansı öyküsüdür.
1973 yılının karlı bir kış günü İvriz'de Cumhuriyet aydınlanmasının meşalesini taşıyan öğretmenlerle tanıştım. Cumhuriyetimizin ilk kadrolarının o muhteşem heyecanı ve coşkusu beni derinden etkilemişti. İşte o heyecanı ve coşkuyu İvriz'de öğrencilerimle yaşadım.
Gerçek kurtuluşumuz için, cehaletin ortadan kaldırılması gerekiyor. Eğitilmiş toplumlar, uygar yaşamın kurucularıdır. Daha güzel bir yaşam için hayatı sorgulamak gerekiyor. Sorgulamanın başladığı yerde felsefe kaçınılmaz oluyor.
Felsefe hayal dünyamızda yeni pencereler açar. Felsefe, insana kendisini keşfetmenin yollarını gösterir. Felsefe yaşamın tüm alanlarını kapsayan kümülatif bir bilgidir.
Bazıları hayatı yaşarlar.
Bazıları da hayatı sadece seyredip eleştirirler.
Katılmak ve yaşamak hayatı güzelleştirip zenginleştirir.