Karnı tok, sırtı pek olmak, güçlü olmak için de toplumların önce karnının doyması ve iyi eğitime gereksinim duyması zorunluluğu üretmekten geçer. Bunu sağlayacak yetişkinlerin yönetenlerin ve eğitimi programlayanların önce insanı sonra da toplumu düşünmesi gerekir. Dolayısıyla da özlenilen ulaşılası geleceğin toplumunun olanak ve ortamlarını yaratmaları gerekir. Coğrafik, iklimsel, dilsel, dinsel, renksel, ırksal tüm farklılıklar ayrışımın değil ortak insansal kültürün bir nimeti olarak algılanmalı, dünyanın nimetlerinin hakça paylaşımının bireşiminin eğitimi verilmeli eğitilene. İnsan kalarak…