"Yaşlı adam, kalkıp evine gitmek istiyordu. Ama kendinde o gücü bulamıyordu. Altmış yıldır bu bölgede girmediği maden ocağı kalmamıştı. Ama işte geldiği nokta buydu. Bir oğul, bir damat, bir de bıyıkları bile terlememiş 16 yaşında torun. Birden yüreği kabardı ve yaşlar doldu gözlerine. Kalbi sıkıştı. Acının son kertesini yaşıyor olmalıydı şimdi. Ağır ağır nefes almaya çalışarak rahatlamak istedi. Ne var ki sol memesinin altındaki sancı buna fırsat tanımıyordu. Önce omuzları masaya düştü, sonra başı sağ yanına, sol kolunun üzerine gelecek şekilde devrildi. Biraz içi geçse belki kendine gelebilirdi. Ne var ki beyni dinlenmeye aman vermiyordu."