Yerin gökten, insanın tanrıdan ayrılma bir anlamda bağımsızlaşma istemi, eski yapıyı dipten doruğa dönüştürürken, bunun çatırdamaları bütün bir moderniteyi belirleyecektir. Bir anlamda benin keşfi ile başlayan bu süreç, kuşkusuz kendi bunalımlarını da birlikte getirecektir. Birey-toplum gerilimi o günden bu yana temel bir çelişki olarak, öncelikle bu dönemin bir ürünü olacaktır. Ekonomi politik de her şeyden önce bu krize özgün bir çözüm getirme denemesinin kurgusu olarak belirecektir.