Hayatımızı bize dokunanlar ve bizim dokunduklarımız üzerinden şekillendiriyor, anlamlandırıyor, algılıyor ve de yaşıyoruz. Kimi dokunuşlarla çoğalıyor, kimi dokunuşlarla yok oluyor, kimi dokunuşlarla yeniden var oluyoruz. El izimiz tüm bu dokunuşlarla, bizim neler dokuduğumuzda ortaya çıkıyor. Yoksa ellerin izinde, kendimizi kaybediyoruz.
"Elimden ne gelir?" diye gerçekten merak ediyorsak, öncelikle bunu engelleyen içimizdeki sabotajcıları keşfetmeli ve aydınlığa çıkartmalıyız. Her dem yeniliklere, öğrenmeye, gelişime açık olmalıyız. Zihnimizin kapısını aralayıp göz ucuyla bakmak yerine, içeriye dalıp şaşkın şaşkın, ürkerek, çekinerek de olsa dolaşmalı, karşılaştıklarımıza korkmadan dokunmalı, içeride saklı duranları ortaya çıkartmalıyız.
Dışarıdan içeriye, içerden dışarıya doğru her zaman kendimizi gözlemlemeliyiz. Reddetmeden, karşı çıkmadan, kendimizi kandırmadan her yanımızı fark etmeli, neyi niye yaptığımızı anlamalıyız. Gelin, El İzi'mizle sorular rehberliğinde kendimize biraz daha yakından bakalım.