Türklerin Anadolu'daki en eski şehirlerinden biri olan Harput; müzik kültürü açısından da özel bir bölgedir. Kürsü başları, bağlar, bahçeler, kaya ve havuz başları yöre sanatçısının gönlündekini dile getirdiği geleneksel sahnelerdir. Harput müziği; çalgıları, makamları ve icrâ sırasındaki kuralları ile de Türk müziği içerisinde ayrı bir zenginlik oluşturmaktadır. Her makamın, kendi içerisinde mutlaka bir gazeli, hoyratı ve kırık havası vardır. Bu makamlar arasındaki geçişler de belirli kurallara bağlıdır. Bu çalışmada; Harput müziğinin kökeni, yapısı ve icrâsı konusunda bilimsel incelemeler sonucunda rasyonel yorum yapmak amaçlanmıştır. Harput müziğinde diğer bölgelerde olduğu gibi söz ön plandadır. Yörede bir dönem Müslümanların çalgı çalmasının yasak derecesinde hoş görülmemesi sebebiyle çalgı ile uğraşanların büyük çoğunluğu gayrimüslimlerdir. Harput türkü, şarkı ve uzun havalarını icra edenler ise, genellikle hafızlıktan gelen Müslüman Türklerdir. Bu çalışmada; Harput müziğinin kökeni, yapısı ve icrası konusunda incelemeler neticesinde bilimsel yorum yapmak amaçlanmıştır. Fakat konu Harput müziğinin günümüzdeki en iyi icracılarından olan Enver Demirbağ'ın repertuarı ile sınırlı tutulmuştur. 130 adet Harput ve Elazığ türküsü değişik icraları ile birlikte notaya alınarak çeşitli yönleriyle incelenmiştir.