İslam dini ve Kur'an evrenseldir. Türk Dil Kurumu sözlüğünde, "evrensel" sözcüğü, "bütün insanlığı ilgilendiren; dünya çapında" olarak açıklanır. Evrensel olan İslam dini ve Kur'an'dır; Arap dili değildir. Bir dilin evrensel olması için, dünyanın her yerinde çok sayıda insan tarafından bilinmesi, konuşulması ve anlaşılması gerekir. Arapça bir Kur'an'ın, dünyadaki tüm ülkelerin kitap satıcılarında satışa hazır olarak bulunması, Kur'an'ın evrensel olması demek değildir. Kur'an'ın evrenselliği, evrensel boyutlarda uygulanan bir planla yok edilmeye çalışılmaktadır. Gerçek amaç, Müslüman toplumların, mollalar ve onlara boyun eğen siyasetçiler tarafından kişisel çıkarları doğrultusunda uydurma bilgilerle korkutularak yönetilmesidir. Bu kitap, insanların hikâyelerle uyutularak nasıl aldatıldığını, Kur'an'ı yasaklamak için uydurulan inanılmaz yalanları ve bütün bu uydurmalara Kur'an tarafından verilen açık yanıtları içermektedir. Türkçe ibadet toplumsal bir zorunluluk değil, bireysel bir sorumluluktur. İnsanlar, uydurma bilgiler ve fetvalarla aldatılmaktan, ancak kendi dilinde ibadet etmeyi öğrenerek kurtulabilirler. Kur'an tek gerçektir ve Müslümanlığın tek yasasıdır. Türkçe ibadet, bu kitapta soyut savlarla değil, tam 558 ayrı Kur'an ayetiyle anlatılmıştır. Sözün kısası, "gerçek ışığında" açıklanmıştır. Çünkü Kur'an diyor ki: "Biz onu gerçek olarak indirdik ve o gerçek ile indi." (İsrâ 17:105) Bu kitabın, uydurulan yalanlar yüzünden İslam dinini ve peygamberimizi yanlış tanıyan; ibadetlerini Türkçe olarak yapmak isteyen, ama uydurma fetvalar yüzünden endişe duyduğu için bundan uzak duran herkese yarar sağlayacağını ümit ediyorum. Yargı Günü, pişmanlık ve çaresizlik içinde "Elektrikler kesikti, çalışamadık Allah'ım!" demek yerine; "Gerçek ışık bana ulaştı ve dersimi çalıştım Allah'ım!" diyebilmek isteyen herkese...