"İnsanlık, tarihin hiçbir döneminde bu kadar kuşatılmamış, özgürlüğü bu kadar elinden alınmamıştı. Başta medya teknolojileriyle kesintisiz olarak ses, yazı, resim ve hareketli görüntülerin bombardımanı altındayız. Bu bombardımanın etkisiyle özgür olmadığımızın, algılarımızın düzenlendiğinin ve belirlenen sınırlar içinde yaşadığımızın ayırdında değiliz. Orwell'ın kehanetinin gerçekleşmesi bir yana, Houxley'in Cesur Yeni Dünyası'nda yaşıyoruz. Her şeyi şova, alınıp satılan metaya dönüştürerek kendi bedenlerimize bile yabancılaşıyoruz, farkında değiliz...
Farkındalık için tiyatro bize, yaşadığımız dünyaya, gün içinde karşılaştığımız durumları yeniden üreterek, canlandırarak bir kez daha bakma, inceleme, üstünde konuşma fırsatı verir. Duvarda bulunan küçük bir lekeyi fark etmeyebiliriz. Ama onu çerçeve içine alırsak o leke görünür hale gelir. Eğitimde tiyatro çalışmasında amaç, tıpkı bir lekenin çerçeve içine alınması gibi yaşanan bir anın, bir durumun çerçeve içine alınarak incelenmesidir.
Bu kitap, okullarda yaplan tiyatro çalışmaları yoluyla eleştirel düşünme becerileri edinme, öğrenme ve çevremizde olanlara karşı farkındalıkların artması için bir öneri sunuyor. Dileriz amacına ulaşır."