Eleştirel düşünce, bir toplumun dinamizmini sağlayan, entelektüel hayatı çölleşmekten koruyan, yeni yorumların ve çözüm yollarının ortaya çıktığı bir ortam yaratır.
Eleştirel düşünce siyasette çoğulculuğu, ekonomide verimliliği, toplumsal yaşamda birlikte yaşama ortamını, entelektüel felsefi anlamda yeni yorumları, dini anlamda içtihat geleneğinin canlanmasına katkıda bulunur.
Aliya İzzetbegoviç'in "Ben olsam, Müslüman Doğu'daki bütün mekteplere eleştirel düşünce dersleri koyardım. Batı'nın aksine Doğu bu acımasız mektepten geçmemiştir ve birçok zaafın kaynağı budur" ifadesi eleştirel düşüncenin önemini göstermektedir.
İslam toplumlarının geri kalmasının sebepleri dış güçler değil, kendi zaaflarıdır. Sürekli sömürgecileri suçlamak yerine şu soru sorulmalı: "Neden sömürülmeye bu kadar açık ve müsait bir yapımız var." Sorusu üzerine yoğunlaşmak gerekir.