Dostluğun zaman ve mekânını sonsuzluğa taşıyan Atila, 32 kitap tanıtımı, 3 söyleşi ve 4 denemesiyle oluşturduğu yapıtını, edebiyatımızın bu alandaki boşluğunu doldurmak için kitaplaştırıyor. Bu eylem, günümüz medyasında bir türlü yer bulamayan kitapların, böylesine çalışmalarla okurlarına ulaşmasını da sağlamaktadır. Çok gereklidir. Nice yetenekli sanatçıların yok sayılarak, devre dışı bırakılması, küstürülmesi gittikçe sıradanlaştırılıyor. Bu tehlikenin önüne geçmek için de şart bu çalışmalar.
Dilimizden, elimizden, yüreğimizden akıp gelen tüm güzellikleri okura, insana aktarmak için çabalamamız gerekmektedir. Bu eylem, şiir, öykü, roman yazmak kadar önemlidir. Yaşamın bütünlüğü ve devamı, aynı zamanda sanatın da bütünlüğü ve devamı demektir. Ancak bu devamlılık için eylemlilik gerek. İşte Atila Er, bu yapıtı, "Elimden, Dilimden, Yüreğimden" ile bu eylemini somutlamaktadır.
Bulutların deviniminde, yavru balığın şaşkınlığında, karanfilin kokusunda, yağmurun hasretinde, denizin dinginliğinde sevgilinin suskunluğunda, yavru kuşun korkusunda, insanın umudunda, baharın gelişinde, yakamozunda suların hep şiir vardır, şiirin olduğu yerde de Atila Er.