zamanın hiç uğramayacağını
bildiğim yerdeyim şimdi
soluğundan bir esinti gelir diye
üç asırlık çınarların şahitliğinde yağan özlemle
tırmanıyorum duvarları
babasız dünyanın annesiz bakışının tanıklığında
kurumuş menekşelere su veren bahçıvan sabrıyla
anlamsız şarkılar mırıldanan kimsesizler gibi
asıyorum gökyüzüne mavileri
bir tambur sesi inletiyor hasreti
ellerini veriyor elime tüm renkleri yaşamın
rüzgarın uğultusunda yolunu kaybeden kar taneleri...