Zühd şiirinin kökleri İslam öncesi Cahiliye dönemine kadar ulaşmaktadır. Hanif şairler ve diğer dinlerden zühd hayatını tercih eden şairler mevcuttur. Zühd şiiri yazan şairler İslam'ın başlangıcı ve sonrası Emeviler döneminde Kur'an, hadis ve diğer dini unsurlardan etkilenmiş, bahsettikleri zühd hayatını kendileri de yaşayarak aynı zamanda bir yaşam standardı olarak halka benimsetmişlerdir.
Özellikle Emeviler döneminde Kur'an ve Peygamberden etkilenmiş zühd hayatı, diğer dış etkenlerden, ekonomik şartlardan, siyasi hayattan ve felsefeden de etkilenmiştir. Emeviler döneminde zühd şiirinin konusu; dünyayı terk etmek, eski kavimlerden ve onların geride bıraktıklarından ibret almak, takva, Allah'a tevekkül, kaza ve kader bilinci üzerine yaşamayı kapsamaktadır. Bu dönemde şairlerin kullandıkları dil özellikle kendilerine has bir dildir. İnsanların ruhlarının temiz kalması, nefsin hastalıklarından kurtulması üzerine pek çok terim mevcuttur. Bu kapsamda daha önce yaşamış zühd şairlerinin de Emeviler dönemindeki şairler üzerinde etkisi mevcuttur. Kullandıkları lafızlar, Kur'an ve hadislerde geçen lafızlarla mana olarak birebir örtüşmektedir. Emeviler döneminde Kur'an ve hadislerin zühd şairleri üzerindeki etkisi göz ardı edilemez.
"Emeviler Döneminde Zühd Şiiri" adlı çalışmamız zühd hayatı hakkında oldukça önemli verilere ulaşmamızı sağlamıştır. İnsan hayatının her alandan etkilenen bir değerler bütünü olduğunu bir kez daha bize hatırlatmıştır. Tasavvufi hayatında başlangıcını temsil eden zühd hayatı, her zaman insanı meşgul etmiş, dünyanın sonlu bir yer olduğunu, zamanın kısıtlı ve her amelimizden sorumlu olarak hesap verecek varlıklar olduğumuzu bize sorgulatmıştır. Dönem dönem şairlerin şiirlerinde dile getirilen zühd hayatı, kaliteli ve adil bir yaşam adına bizlere her zaman ders vermeye devam etmektedir. İslami hayat için olmazsa olmaz bir yer kaplamış, her şeyden haberdar olan Allah'a daha yakın olmanın sırlarını bize öğretmiştir. Bu unutulmaya yüz tutmuş nitelikli konuları bize kadar ulaştırdıkları ve bu fırsatı bize verdikleri için zühd şairlerine teşekkürlerimizi sunmamız üzerimize bir borçtur.
Naci Özsoy – 2020