Emine’yi Öldürmek
“Aranızda ne konuşuyorsunuz daha siz? Hiçbirinizin aklı, izanı da mı yok? Daha ne düşünüyorsunuz? Ne yapılması gerektiğini dinimiz bile emrediyor. Yapılacak tek bir şey var; Recm!”Sözcük ağır bir taş gibi düşüyor muhtar çakmağının bulunduğu sigara tabakasının üzerine. “Ergin değil mi bu kız?” Ağabeyi başını kaldırmadan yanıtlıyor. “Ergenliğe yeni geçmiştir.” Mustafa susuyor, günahı konuşuyor aslında. “Akıl hastalığı var mı?” “Yok.” “Öyleyse?” “Zor kullanılmış, gönüllü yapmamış, zorla olmuş.” Bu kez Mahmut… Sürdürüyor dudaklarında sigaranın acısıyla. “Recm uygun düşmez. Yüz değnek yeterlidir.” Sırtında yüz değneğin tadını duyumsuyor Mustafa. Sırtındaki beyaz gömleği kana bulanıyor. Kadınlar, evin diğer hücrelerinde, gardiyanların konuştuklarını yanlarında söylenmiş gibi dinliyorlar. Varlıkları yoklukla hükümlü kadınlar. Meryem’in kuş yüreği, ağzına geliyor, cız ediyor içi, yağları eriyor. Emine gözleri tavana dikili yer yatağında, ipek tavus kuşu desenli çarşafın altında. “Kefenim” diyor, üstüne çekiyor örtüyü.
Devamını Oku