"Hümeyra nedense unutuverdi bir anlığına çorbayı, kabı kacağı, ne olacaksa dedi verirsem elimi, ömrümün sonuna kadar bekleyecek miyim iki kıvırmak için belimi? İnsanlar farklı noktalardan yaralanarak, yemliyorlar yaralarını, büyüyünce yaralar, sarıp sarmalayıp hayatlarını yok ediyor varlıklarını, kendi halinde aynı topuzla geçirdiği onca seneyi, kendisinden çıkan bir varlığın yardımı ile çözebilirse biraz da olsa sıyırabilir bacaklarından yaralarını."
(Dans Dans Velhasıl adlı öyküden.)
Bâlâ Atabek dördüncü kitabı En Sevdiğim Şarkı'da, okurları kulaklarda müziğin tınısıyla kent hikâyelerinin peşinden sürüklüyor. Onun yalın öyküleri sokaklardan yükselen birer ses, insanları hayata bir şarkının penceresinden bakan insanlar.
Bâlâ Atabek'ten yalın, dupduru, sıcacık kent öyküleri…