Hadislere karşı mesafeli duran ve daha çok mesâil, şurût, re'y veya mezhep fıkhı olarak adlandırılan Endülüs Mâlikîliğini yeniden Muvatta'da görülen hadis-fıkıh dengesine oturtmak isteyen Endülüslü hadisçilerin başında şüphesiz İbn Abdilber gelmektedir. Nitekim İbn Habîb ile başlayan bu anlayışın, Baki ve İbn Vaddâh kuşağı sayesinde geliştiği, İbn Abdilber ve Ebü'l-Velîd el-Bâcî ile de olgunluğa ulaştığı kabul edilmektedir.
İbn Hazm, Bâcî ve Kâdı Iyâd gibi hemşehrileri tarafından "Endülüs'ün gelmiş geçmiş en büyük hadisçisi" olarak kabul edilen ve Zehebî tarafından da Hatîbü'l- Bağdâdî'ye denk tutulan İbn Abdilber, müsnid ve münekkid vasfıyla, hadis ilimleri alanında ortaya koyduğu te'lîfât bakımından da Endülüs'ün en birikimli hadisçisidir.