Enerji konusu, son dönemde uluslararası sistemin merkezindeki en önemli tartışma alanlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Enerji kaynaklarının özellikle de fosil yakıtların dünya coğrafyasındaki asimetrik dağılımı ve enerji talebinin giderek artması enerjinin güvenli bir şekilde temini ile ilgili sorunları gündeme getirmektedir. Bu anlamda enerji güvenliği bir ulusal güvenlik meselesine dönüşmektedir. Son yıllarda yaşanan önemli uluslararası gelişmelere baktığımızda enerjinin baş aktör olduğunu görmek mümkündür.
Enerji günümüzde diplomatik bir baskı aracı olarak kullanılmakta özellikle Rusya ve Batı arasında enerji konusu oldukça stratejik bir hal almaktadır. Rusya'nın arz kapasitesi Avrupa ülkelerinin giderek artan talebi durumu daha da karmaşık hale getirmektedir. Bu noktada Türkiye her iki taraf arasında bir köprü konumundadır. Enerji nakil hatlarının kesişim noktalarından biri olmasına rağmen Türkiye' nin bu alanda gerçek anlamda güce sahip olmadığı aşikardır.
Bu çalışmada günümüzde en önemli enerji kaynaklarından biri olan doğal gaz temelinde ve enerji arz güvenliği bağlamında, kavramlara ilişkin detaylı bilgiler sunulmuş, takiben mevcut küresel sistemdeki önemli aktörler olan Rusya, ABD ve AB üzerinden enerji arz güvenliği ilişkileri ile buradan yola çıkılarak Rusya ve Batı arasındaki enerji gerilimi incelenmiş, son olarak da Türkiye' nin mevcut uluslararası konjonktürdeki jeopolitik ve jeostratejik yeri ile enerji tedariki alanında gelecek stratejileri analiz edilmiştir.