Kahramanları olağanüstü varlıklar ve hayvanlar olan masallar, büyülü dünyanın olaylarını kendi mantığı ve sistemi içinde çözen, zaman ve mekân kavramlarıyla kayıtlı olmayan bir anlatı türüdür. Masal, insanların hayal ve özlemlerini ifade ettiği için aynı zamanda geçmişe ışık tutmaktadır. Masalın içinde geçmişe ait olayları, tipleri, toplumun teamüllerini, sihirli nesneleri abartılı biçimde görebiliriz. Bu ögeler, dinleyiciye bir mesaj niteliği taşımakla birlikte masalın yapısal niteliklerini de belirlemektedir. Bu yapısal özellikler de masalın mantığını oluşturmaktadır. Masalın durgunluktan coşkunluğa bir girişinin olması, iyilerin mükâfatlandırılıp kötülerin cezalandırılması gibi mantığı vardır. Anlatıların bu mantığını ve yapısını epik yasalar kavramıyla ortaya koyan Danimarkalı folklorist Axel Olrik'tir. Axel Olrik, bir anlatıyı belirleyen on beş kuraldan bahsederek bu anlatıların kültürel kodlar taşıdığını ve ortak ögeler etrafında birleştiğini bildirmektedir. Bu bağlamda anlatılar farklı coğrafyalarda da olsa benzerlik taşımaktadır. Çalışmamızda Axel Olrik'in giriş ve bitiriş, yineleme, üçler, bir sahnede iki, zıtlık, ikizler, büyük tablo, ilk ve son durumun önemi, anlatımda tek çizgi, kalıplaştırma, büyük tablo, anlatı mantığı, tek entrika, epik birlik, ideal epik birlik, dikkati başkahraman üzerine toplama kurallarından oluşan epik yasaları Elazığ masallarına uygulanarak masalların yapısal çözümlemesi yapılmıştır. Eser Elazığ'dan derlenen masalları ve Elazığ masallarındaki -Olrik'in deyimiyle- "süper organik"leri tanımak isteyenlerin faydalanabileceği bir araştırmadır.