Şiddetli kar yağıyordu. Tipi çıktı çıkacak. Şemsettin'in evi yol kenarında ve köyün çıkışındaydı. Köpeklerin havlaması ile pencereden dışarı bakan oğlu;
-Baba dışarıda bir adam var. Galiba garip. Tanıyamadım. İleriki köylerden bir olmalı. Çıldırmış mı? Bu havada insan yolculuk yapar mı?...
-Bak oğlum. Bak. Adam boğulmasın. Buraya kadar canını atmış. ...
-Bu adama, ananı göstersek de parasını alıp, salıversek nasıl olur. Fakirlikten canımız çıkacak neredeyse.
Zafer şaşkınlıkla,
-Olur, mu baba?
-Olur, ne olacak? Parasını alır, ata bindiririz. Daha sonra kestirmeden yolunu keser, elinden alırız...