Ericsson Türkiye'nin Osmanlı Devleti'nden günümüze uzanan yüz yılı aşkın geçmişini ortaya koyan bu çalışma iletişim sektörüne ilişkin literatürdeki önemli bir ihtiyacı da gideriyor. Bu çalışma sadece Ericsson Türkiye'yi değil, Türkiye'nin iletişim tarihini de pek çok yönden aydınlatıyor. 1970'li yıllara değin Türkiye'de kurulan hatların ve tüm altyapı hizmetlerinin %70'ini ve mevcut telefonların çok büyük bir çoğunluğunu temin eden Ericsson'un Türkiye'deki tarihi, aslında bu coğrafyadaki telekomünikasyon altyapısı ve teknolojisinin tarihi olarak da okunabilir. Ericsson'un Türkiye'deki yüz yılı aşkın serüveni kitapta birbirinden farklı karakteristik özelliklere sahip üç ana dönemi işaret eden üç bölümde anlatılıyor. Bu bölümlerden ilki Ericsson markasının Türkiye'de kurulmuş bazı şirketlerce temsil edildiği "Mümessillikler Dönemi": Osmanlı döneminde Stock & Mountain Şirketi, Cumhuriyet döneminde ise SOTCO, Selâhaddin Adil Paşa ve Nebil Baykent'in şirketleri bu silsileyi oluşturmuş. Ericsson, İzmir'de 1928'de başlayıp 1938'de biten ilk doğrudan yönetim tecrübesini 1950 sonrasında hızla genişleyen Türkiye telefon pazarında daha kapsamlı bir uygulamaya dönüştürür. Tarihi olarak 1953 yılında kurulan Ericsson Türk Limited Şirketi'yle başlayan yeni aşama, "Doğrudan Yönetim Dönemi" başlığıyla ikinci bölümü oluşturuyor. 1980 sonrası, dünyadaki erken örneklerinden bir nebze daha geç olsa da, Türkiye'de iletişimin hem tür hem hız hem de teknoloji bakımından değiştiği bir devir oldu. Bu nedenle çalışmanın üçüncü bölümü "Yeni Dönem: Bilişim Çağında Ericsson" olarak adlandırılmış.