İlk kez 2016 yılında bir başka adla kaleme almış olduğum bu eser, yıllar içinde süregelen araştırmalar ve yenilenmelerin ardından 2021 yılının Ağustos ayında sonlanan Aktarılan Olarak Algılananın Edimsel Eleştirisi-Sanat Felsefesi; Müzik ve Trajedi Üzerine adlı yapıtımda ortaya koyduğum felsefi bakış açısıyla son şeklini almıştır. Bu nedenle eserin sonlanış tarihi 2021 yılı kabul edilebilirse de benim için eser, yazıya dökülmeye başlandığı 2016 yılında neticelenmişti. Nitekim 'Erliğin Saguları' içeriğiyle 2016 yılına aittir. Ancak eserin temel felsefesi, felsefemin ifade edildiği yapıtıma paralel olarak son şeklini almıştır.
Erlik, 'Aktarılan Olarak Algılananın Edimsel Eleştirisi-Sanat Felsefesi; Müzik ve Trajedi Üzerine' adlı yapıtımda gösterildiği üzere tarihin derinliklerinden gelen evren bilim verilerinin kültürlere göre felsefileştiği ardından sanatlaşarak oluşan algının metafizik (karşımadde-atomaltı) yönünü simgeler. Dolayısıyla Türk Mitolojisinin Karanlık Tanrısı Erlik Han, ilkin karşımadde-atomaltı aktarımıyla ortaya çıkmış daha sonra felsefi anlamda kullanılmış ve ardından bu algılanışından sıyrılarak sanatsal ifadeye dönüşmüştür.
Bu bakımdan eser karşımadde ve atomaltına yani diğer bir ifadeyle varlık alanın zıttı yokluğa ve madde alanın zıttı kuantum alanlara yakılmış ağıtlardır. Erlik ise birinci bölümde düz yazıların ikinci bölümde şiirlerin ve son bölümde ne şiir ne de düz yazıların sergilendiği sanatlı söyleminin genel adını betimler.